22 Haziran 2012 Cuma

Derdest

İlk önce bir anda oldu sandım.
Toz kokulu dekorlar arasında kendime yukardan bakışımın feryat-ı figânı;
Apansız olmazsa olmaz bazı şeyler.
Ben mi kendime apansız gelmiştim, birden bire kendimi mi terk etmiştim?
Dışardan mı geliyordu cehennemim, ben mi çağırmıştım onu hiç bilemedim.
Seçilmekle seçmek arasındaki çizgi bir insanı delirtebilirmiş.
Muğlaklık bazen gerçeğin metal sertliğinden kaçmak için sığınılan bir limanmış.
-Dedi yukardan bakan Ben.
Aşağıdaki ben çarpıkça gülümsedi: "Bedenle ruh birbirlerinden ayrı aşık olabilir."
İçerdeki Ben "Yalanlara mantık inanır ama sezgi inanmaz" derken
Ben rüya görmenin yarı-bilincinde,
Kimbilir kaçıncı kez kendimi seyrederken
Bütün nafileliğiyle
"Yapma" dedim kendime
Kendim kendime kör, sağır.
Kendi sesimi hiç bir Ben duymadım.
Üst-kurdum , hiç bir Ben hak iddia etmesin.