3 Şubat 2013 Pazar

Largo Desolato

2 yıldır methini duyup da gidemediğim Ekip Tiyatrosu'nun Largo Desolato'suna en sonunda gitme fırsatı buldum. Çok fazla övgüsünü duyduğumuz için belki, umduğumu bulamadım. Vaclav Havel Türkçe'de de yayınlanan kısa oyunları, Bildirim, Şeytan Çelmesi, Largo Desolato gibi oyunlarını okuyup çok sevdiğim bir yazar. Oyun okumayı, kara komediyi ve kafkaesk üslubu seven herkese de tavsiye ederim. Ekip Tiyatrosu göstermeci dekoruyla, oyuncuları ve seyircileri konumlandırışıyla interaktif ve açık biçim bir yorum seçmiş. Başta bunun Havel'in kafkaesk üslubuna hizmet ettiğini düşünsem de zaten küçük bir salon olan SahneHâl'de sürekli pata pata koşturulması, her oyuncunun sürekli bağırarak oynaması, sahnede de sürekli sert ve gürültülü dekor kullanımları izlemek 2 saati aşan bir oyun olması nedeniyle bir yerden sonra yordu. Kostüm ve makyajlar estetikti ve yine oyunun amacına hizmet ediyordu, oyunun başta bu kadar ilgi çekmesine neden olan da bu faktörlerdi sanırım. Oyuna kattığı artılara rağmen böyle bir metinle çalışıldığında ilk akla gelen reji fikrinin groteskvari makyaj ve Havel'in anlattığı distopik devlet bürokrasilerine ithafen siyah pantolon beyaz gömlek olduğunun bilincinde olmakta fayda var diye düşünüyorum. Aksesuar olarak kullanılan rozetler ise iyi düşünülmüş birer ayrıntı. Oyunla ilgili sıkıntı yaratan bir diğer mevzu da diyalogların akmayışıydı. Replik alış verişleri arasında çok fazla gereksiz es olması da oyunun takibini zorlaştırıyor, bir yerden sonra sıkıyor seyirciyi. Belki de oyunu 3 yıldır oynuyor olmalarına vermek gerek. Sonda söylenmesi gerekenleri başta söylemişim, oyunun konusuna gelecek olursak Largo Desolato distopik bir ülkede "aydın" olan Leopold'ün hem devletten hem de etrafından gördüğü baskıyı ve bunun yarattığı paranoyayı, eylemsizliği ve korkuları anlatır. Oyunun aynı zamanda yönetmeni de olan Cem Uslu (Leopold) ve Duygu Yetiş (Marketa)'in performansları diğer oyuncular arasında öne çıkıyor, ikisinin sahnesi oyunu bazı yorucu ve kakafonik sahnelerden sonra ayağa kaldırıyor. DT ve ŞT'nin klasik sahneleme tekniklerine alışmış ve farklı bir reji görmek isteyen, interaktif oyunları seven seyircilere tavsiye edilebilir. SahneHâl'e ilk defa gittim ben, yeri gayet kolay; Şişli metro ve otobüs duraklarına çok yakın, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün hemen bitişiği. Bu arada karşısındaki Aşgana Gözleme'nin yoğurtlu gözlemelerinden tatmanızı ve gözlemecide caz çalmasına şaşırarak keyiflenmeyi tavsiye ederim. Her çarşama 20.00'de sanırım, öğrenci bileti 20 lira. Biz 4 kişi gittik oyuna; birimiz nefret etti, birimiz itici buldu, birimiz oldukça beğendi sanırım. Ben metni daha önce okuduğum, hatta Marketa-Leopold diyaloğunu Marketa olarak oynadığım için daha kolay takip edebildim, Ekip'in reji eklemelerini gözlemleyebildim, daha keyifli oldu. Can Yayınları'ndan çıkmıştı oyun, bulunabilir, okunabilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder