16 Şubat 2012 Perşembe

bil Acem Kızı...

Sınıflandırmaya çok meraklıydım eskiden kendimi de başkalarını da. Çizgiler, yargılar, kalıplar... püf, gırla. Ergenliği aşmaktan mı yoksa kendimi sınıflandıramamaktan mı artık, bazen yargıladıklarıma dönüştüğümü fark etmekten mi bilinmez. İş müzik zevkine gelince çocukken popülist, sonra sonra I love rock'n roll, lisenin ilk yılları çok pis metalciyiz derken şimdi ne dinliyorsun sorusunu duyunca ebler oldum. Şunu dinliyorum diye noktasal bir cevap olmadığından herhalde. Gerçi artık çok fazla şeye öyle noktasal cevap yok ya neyse. Türkü daha bir sever oldum ama bildiğim; bir adam var ki en kendi kültürünü aşağılayan ergen tribindeyken bile içimi titretmiş gözümü doldurmuştur. Sesi iç sızısı, sazı onun gibi çalan ben hiç duymadım. Bir de röportajlarındaki, konserlerindeki tontonluk tabii. Gerçi sözü, güftesi, bu da mı onunmuş yahu dedirtişi...
*Gönül Yarası'nda Karlı Dağlar
Neşet Ertaş'tan bahsediyorum. Türk olup da kendisini bilmemiş, dinlememiş olmak eksik olmaktır. "Türk" kat'a milliyetçi anlamda değil, sahip olduğu kültür zenginliğinin farkında olup seçici bir bilince sahip olmak anlamındadır.

Ozan geleneğinin son temsilcilerinden, kişiliğinin naifliği türkülerinin sahiciliğine yansımış adam... Sevdiği adamdan Erasmus illetinden ötürü ayrı düşmekte olan bir zat olarak Zülüf Dökülmüş Yüze, Yazımı Kışa Çevirdin, Neredesin Sen, Karlı Dağlar Geçit Vermez Olunca; Ceyl'an Ertem'in farklı yorumuyla ayrı güzel Gönül Dağı; rakılı dost meclislerince şahsıma söyletilen Ahirim Sensin, ve illa ki , büyük saçmalık ama, ortaokulda Kurtlar Vadisi'nde duyup aşık olduğum, inceden hep bana söylensin diye beklediğim, sonra ne mutlu ki söylenen Acem kızı.
Çok şey söyleyebilirim Neşet Ertaş hakkında ama meraklısı için en iyisi D&R'ın şu sıra 4 lira kampanyasına soktuğu  Haşim Akman'ın "Gönül Dağında bir Garip - Neşet Ertaş Kitabı"nı edinmek. İnsanlığını ve sanatını takdir etmek için. Böyle de reklam gibi oldu ama. Ben bu promosyonda D&R'ı çokça sömürdüm, bu kitaptan da bir kendime bir de Belçika'da geceleri bağlamasıyla Neşet Ertaş çalan adama aldım. Okumamaysa daha çok var korkarım ki. Kitap falan hikaye ama, dinlemek lazım boğazda o yumruyu hissetmek için. "Elde bir şey galmayınca, gayrı ağlanır..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder