11 Şubat 2012 Cumartesi

Oryantalist Damarları Kabartan Adam: Tony Leung

Biz onu Tony Leung diye tanıyoruz lâkin sinema piyasasındaki Tony Leung bolluğundan ötürü "Tony Leung Chiu Wai" gerçek adı. Asya kültürüyle pek içli dışlı olduğumu iddia edemeyeceğim, hatta yakın zamana kadar film festivallerinde Uzakdoğu ibaresi görmek benim için direkt pas geçmek demek oluyordu. Sahi nerede kırıldı bu önyargım acaba? In The Mood for Love'ı izleyişimle olabilir. Netekim hem Wong Kar Wai'ye hem Tony Leung'a aşık olmamın miladıdır kendisi. Yok ondan önce Hero var. Uzakdoğu sinemasının ve felsefesinin estetiğine, minimalistliğine tezat görkemine hayran kalmamak elde değildi. Gel gör ki oradaki Kırık Kılıç'ın da işbu yazının müsebbibi Tony Leung olduğunu yeni öğrendim. Bu iki film de orta halli bir sinema izleyicisi olan bendenizin sinemasal hayatında önemli mihenk taşları olmuştur, en sevdiğim filmler arasına mutlaka girerler.



In the Mood for Love'ın kırılgan estetiğini ben anlatamam fakat belki en az film kadar etkileyici olan soundtrack'i "Yumeji's Theme" anlatır.





Gece gece Tony Leung'a beni sardıran nedir peki? Efendi aşık rollerinde gözlerinin pusunu sevdiğim adamı bu sefer bambaşka bir rolde fakat yine harika bir filmde izlemiş olmak: Ang Lee'nin Eileen Chang'ın kısa öyküsünden uyarladığı Lust, Caution'unda izlemiş olmak. O melankolik ve mağrur haline alıştığımız adam demir gibi iradesiyle vahşi tarafını denetim altında tutan Mr. Yee'yi canlandırırken o nasıl oyunculuk arkadaş dedirtiyor. Bu filmi birkaç yıl önce kapanmak üzere olan bir kitapçının son satışlarında şansa bulduğum Eileen Chang'ın bu kısa öyküsünü okuduğumdan beri izlemek istiyordum. Bugün iyi ki fırsat bulup izlemişim; D&R'ın indiriminden faydalanıp 5 liraya edinmenizi şiddetle tavsiye ederim. 2 buçuk saat Ang Lee'nin inceliği her halinden belli yönetmenliğiyle, 40lar'ın Japon işgalindeki Çin'iyle, harika oyunculuklarla - ki Tony Leung'u ve ilk filmi olmasına rağmen oyunculuğuna oha dedirten Tang Wei'yi ayrı bir yere koyarım - zerre sıkmadan geçti. İki insan arasındaki oldukça komplike bir nevi aşk hikayesini Uzakdoğulular'a özgü minimalist, karakterleri ağızları yerine gözleriyle konuşturan bakışla çekmiş Ang Lee. Ve söylemeden geçilmemeli bence;   seks sahneleri çok çok başarılı yansıtıyor o tutkuyu. Başka bir filmde çok rahatsız edici bir tecavüz sahnesi olarak algılanabilecekken yadırganmıyor, bilakis estetik duruyor. İlişkinin niteliğinin bu olduğunu, tecavüz diye nitelendirilmemesi gerektiğini tek gülümseyişte anlatıyor Tang Wei. Daldım yahu Tony Leung diyorduk.
Mr. Yee çok kritik bir roldü bence, yanlış bir kast tercihiyle Erol Taş kıvamı hisler uyandırabilirmiş seyircide. Fakat bu adamda öyle bir aura var ki Uzakdoğulu erkekleri ha gayret ırkçılığa varan şekilde çirkin bulan ben dahi kısa boyuna, dar omuzlarına, tıfıl haline rağmen her daim karizmatik buluyorum. Yakışıklı değil aslında suratı tek tek hatları incelendiğinde. İyi oyunculuk ve karizma safi. Bilhassa o kocaman gözlerinin (ki çekik aslında ha) puslu bakışları. Saçları güzel niyeyse bir de. Ve bittabii sigara içişi. Sigara içmek ne kadar çok yakışıyor sana yahu. Pek bir kapılıp sonra da lan diyorum, bu adamın hali tavrı tam oryantalistleri memnun edecek cinsten. Uzakdoğulu erkek ide'si adeta. Hani hep oryantalizm erkekler açısından ele alınıyor ya geyşalar vs. Ben ve bir sürü hemcinsim de bu adamı böyle görüyoruz bence. Oryantalizm demişken Lust, Caution'da da hem oryantalizm gözünden bakınca aşırı fantastik bir ilişki var adamla kadının arasında , fakat bir yandan da kadının kadın duruşu çok güçlü. Yaman çelişki.  Daha fazla gevezeliğe düşmeden susmalı. Ahkâm kesiyor addedilmekten çekinerek.

Durma kendini hatırlat: Kar Wai Wong - Tony Leung ikilisinin 2046, Chunking Express gibi filmleri tez seyredile.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder