24 Şubat 2012 Cuma

Nana: "Bir çocuk üzerine değil bir çocukla birlikte" yapılmış film

Kır yaşamından kesitler sunan minimal ve durağan bir film bir izleyiciyi ne kadar sarsabilir? Nana beni çok sarstı. Belki de yönetmeniyle çokça sohbet edip film üzerine çok konuşunca ortaya çıktı bu tokat etkisi. Filmin açılış sahnesinde elektrikli tabanca gibi bir aletle bir domuzun öldürülmesini görüyoruz. Çocukların önünde. Domuz haykırıyor, vücudundaki her kasın krizle titremesini, kasılmasını görüyoruz. Çok irrite edici ve uzun bir sahne, daha sonra da karnı deşilip kanı akıtılıyor... Tahminen salondaki herkes gibi ben de çok rahatsız oluyorum. Vejetaryen olmadığım için lanet ediyorum kendime. Filmin başka bir sahnesinde Nana oyuncaklarıyla oynuyor ki bu oyuncaklar ölmüş hayvanların postları. Bir kez daha nasıl bir aile buna izin verir diyoruz içimizden. Boynundan bir telle boğulmuş bir tavşanı görüp alıp eve götürüp sonra da yakması da 4 yaşlarında bir kızın "vahşetiyle" karşılaştırıyor bizi. Nana annesi öldüğünde de hiç yadırgamıyor durumu.

 Filmden sonraki söyleşide biri çoğu insanın aklından    geçeni soruyor yönetmene: "Hayvan suistimali  konusunda ne düşünüyorsunuz? Filmde bununla ilgili çok sahne var, hatta Nana yavru domuzları rostolar diye seviyor. Filmdeki şiddet aslında anneyi öldüren sanırım?" Yönetmen imalı imalı gülümsüyor. İşte bu noktadan sonra film benim için bambaşka bir noktaya taşınıyor. Cevap doğrultusunda düşünüyorum. Vejetaryen olmayan -benim gibi- insanların yediği et hayvanların bu şekilde öldürülmesi kaynaklı. Bunu yok saymaya çalışıyoruz ama bunun bilincini kaybetmemek gerek. Üstelik konuşmakta olan kadın "kendi evime çok yakın burası, biz böyle yaparız, bu domuzu da gerçekten pişirip yedik. Artık böyle iyi et yenmiyor" diyor.

Böylece uygarlık tarihine bambaşka bir açıdan baktırıyor film. İnsan doğayla ilişkideyken, ölüm bilgisine sahipken, öldürürken şimdi olduğundan daha mı vahşiydi? "Modern" insan şok oluyor bu görüntüleri görünce fakat modernleşmenin getirdiği ikiyüzlülük, yalan, yapaylık gibi yozlaşmalar daha mı yeğdir doğada normal olan kavramların kabulünden? Uygarlık gelişme midir kamuflaj mı? O domuzun öldürülmesini ... Ülkesinde ... kişi öldü haberlerine verdiğimizden çok daha büyük bir tepkiyle karşılamak bizi nasıl konumlandırıyor? Bir hayvanı o şekilde öldürüp yemek midir vahşet yoksa Kentucky Fried Chickenlar'ın, Mc Donaldslar'ın, Burger King'lerin, Starbuckslar'ın bütün dünyayı fethedip tektipleştirmesi, insanlara tamamen doğala aykırı şekilde yetiştirilmiş, yapay tatlı ürünleri yedirmesi mi? Küçük kızın annesinin ölümüne tepkisiz kalmasını yadırgıyoruz ama her gün bugün şu kadar kişi öldü başlıklarına ya da açlıktan, savaştan ölen, işkence gören insanların haberleri bizde hiç bir his uyandırmıyor. Bu ikiyüzlülük değil midir? Ya da sözkonusu terörse... kitle kültürüyle savaşsız terör yaratan kapitalizm, "geri" ülkelere "demokrasi" götüren Amerika özgürlükleri için savaşanlardan daha mı az terörist? İçimizdeki hayvan mı daha masum yoksa kendimize atfettiğimiz değerlerle oluşturmaya çalıştığımız sosyal kimliğimiz mi? O hayvana kulak vermek mi onu bastırmaya çalışıp yok saymak mı bizi daha insan yapar? 

Başlığın işlevine gelince, filmde beni çok etkileyen bir diğer şey çocuk oyuncu kullanma handikapının aşılma biçimiydi. Sonradan yönetmeninin de açıkladığı gibi, Massadian sadece hikayenin ana hatlarını söylemiş adını maalesef unuttuğum küçük kıza. Aralarında derin bir bağlılık oluşmuş. Yetişkin gözünden bakmamış çocuğa, inisiyatifi küçük kıza bırakıp onu gözlemlemiş, onunla birlikte üretmiş. Küçük kızın film boyunca süren doğallığından anlaşılıyor zaten. Massadian çoğu yönetmenin yaptığı gibi yapmacık replikler ya da bir çocuğun ağzında iğreti duran büyük cümleler sarfetmemiş. Filmin başında başlıkta alıntıladığım cümleyi söyledi. Çok doğru tanımlamış filmini ve bakışını. Aldığı Locarno ilk film ödülünü de bir seyirci olarak çok içime sindirdim. Bizzat şahsiyeti çok etkiledi beni o ayrı.


1 yorum:

  1. Bizim gittiğimiz Nana seansında yönetmen gelmemişti! Sonra arkadaşımdan duydum ben de diğer seansa geldiğini sayende ayrıntılı bi şekilde öğrenmiş olduk. katharsis de blogumuzdaki yazıda bu çocuğa bu şeyleri nasıl yaptırıyorlar demişti cevabını almış oldu :)

    YanıtlaSil